Evcil Dostu Ölen Çocuğu Anlamak ve Dostun Ölümünü Ona Anlatmak
Evcil bir hayvanın vefatı genelde çocukların ölüm ile yaşadıkları ilk deneyimler olur. Çocukların evcil hayvanlarla olan ilişkileri ve vefatlarına verdiği tepkiyi anlamak ebeveynlerin yas sürecini kolaylaştırmasına yardımcı olabilir.
Canisius College çevre çalışmalarında yardımcı doçent olarak görev alan ve çocuklarda evcil hayvanın vefatının etkilerini çalışmış olan Joshua Russell, evcil hayvanların çocuklar için hayvandan öte olduğunu anlatıyor: “Birçok çocuk evcil hayvanlarını çok güçlü bağlarının olduğu bir kardeş ya da bir en iyi arkadaş olarak tarif ediyor.”Yaşları 6 ile 13 arasındaki evcil hayvanlarını kaybetmiş çocuklar ile yapılan ve “Environmental Education Research” dergisinde yayınlanan bir araştırmanın bulgularına göre, evcil hayvanın ölümünün üzerinden yıllar geçse dahi, bazı çocuklar kayıplarını “hayatının en kötü günü” olarak anlatıyor. Dr. Russell yapmış olduğu çalışmada çocukların evcil hayvanlarının ölümünü rasyonelleştirmek için özgün yöntemler geliştirdiklerini ve hayvanların nasıl olduğunun çocukların nasıl yas tuttuklarını da etkilediğini buluyor.
“Özellikle çocukların hayvanların uygun bir yaşa kadar yaşayıp yaşamadığına dair varoluşsal bir adalet anlayışları var” diyor Dr. Russell. Yetişkinler gibi, çocuklar da evcil hayvanların ölümünü şayet bir şekilde böyle bir beklenti oluşmuşsa daha kolay kabul ediyor. Örneğin; çocuklar hayvanın ömrünün kısa olacağını önceden biliyor ise, daha az etkileniyorlar. Balık veya hamster’ın bir kedi veya köpek kadar uzun yaşamadığını biliyorlar. Eğer bir hayvan hasta ise, genelde ötenazinin acıyı dindirdiğini düşünüyorlar. Eğer bir hayvanın ölümcül bir hastalığı var ise, ebeveynler çocuklarla beklenilen kayıp hakkında ve yaşayacakları üzüntü hakkında önceden konuşarak onları hazırlayabilirler.